Eski toplumların sosyal yapısı ve hiyerarşisi, döneme, coğrafi bölgeye ve kültürel farklılıklara bağlı olarak büyük ölçüde değişiklik gösterir. Ancak, birçok eski toplumda benzer sosyal yapılar ve hiyerarşik düzenlemeler bulunmaktadır. İşte bazı örnekler: 

Avcı-Toplayıcı Toplumlar: İnsanlık tarihinin erken dönemlerinde, avcı-toplayıcı toplumlar yaygındı. Bu toplumlarda genellikle küçük gruplar halinde yaşanır ve sosyal yapı oldukça eşitlikçidir. Ancak bazı liderlik rolleri veya yaşlı üyelerin otoritesi bulunabilir. 

Tarım Toplumları: Tarım devriminden sonra, tarım toplumları gelişmeye başladı. Bu toplumlarda, tarım faaliyetlerine dayalı bir ekonomi oluştuğu için genellikle toprak sahipliği ve toplumsal sınıflar ortaya çıktı. Zengin toprak sahipleri ve yöneticiler, daha geniş toplumsal ve politik güce sahipti. 

Antik Uygarlıklar: Antik uygarlıklarda, sosyal hiyerarşi genellikle karmaşık bir yapıya sahipti. Örneğin, Mısır'da firavunlar, rahipler, soylular, sınırlı özgürlüğe sahip orta sınıf ve köleler arasında bir hiyerarşi vardı. Benzer şekilde, Mezopotamya'da da kraliyet ailesi, rahipler, soylular, tüccarlar ve köleler arasında sosyal sınıflar bulunmaktaydı. 

Ortaçağ Feodal Toplumlar: Ortaçağ Avrupa'sında, feodal sistem egemendi. Bu sistemde, soylular (lordlar veya derebeyler) toprak sahipleriydi ve topraklarını köylülere kiralarlardı. Köylüler, toprak sahibine hizmet etmek ve vergi ödemek zorundaydılar. Bu sistemde, soylular en üstte yer alırken, köylüler en altta yer alırdı. 

Antik Yunan ve Roma: Antik Yunan ve Roma toplumlarında da sosyal yapı oldukça karmaşıktı. Soylular, tüccarlar, zanaatkarlar, köleler ve serbest doğmuşlar arasında farklı sosyal sınıflar bulunuyordu. Roma İmparatorluğu'nda, vatandaşlık statüsüne bağlı olarak sosyal haklar ve ayrıcalıklar değişiyordu. 

Bu örnekler, eski toplumların sosyal yapısının çeşitliliğini ve karmaşıklığını yansıtmaktadır. Ancak, birçok eski toplumda, sosyal sınıflar arasında belirli bir statü farkı ve ayrıcalıkların olduğu ortak bir tema bulunmaktadır. Bu durum, toplumların içinde yaşadıkları dönemin ekonomik, politik ve kültürel koşullarıyla yakından ilişkilidir ve sınıf ayrımları genellikle miras, eğitim ve meslek gibi faktörlere dayanmaktadır.